En son konular
DEPRESYON(önemli bir sağlık sorunu...bilginiz olsun)
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
DEPRESYON(önemli bir sağlık sorunu...bilginiz olsun)
Depresyon Nedir?
Kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. Aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major depresyon" denir.
Belirtiler
1-Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali ( kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali).
2-Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali,(dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri,bazı kişilerde cinsel isteksizlik ).
3-Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 'inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.
4-Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırır uyku hali.
5-Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik,hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama)
6-Hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri,daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.
7-Hemen her gün kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
8-Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara,okunan şeylere,izlenilen tv programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.
9-Tekrarlayan ölüm düşünceleri,intihar planları veya eylemlerinin varlığı.
Depresyonu Anlamak
Çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. Kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir.
Major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok;bekar ya da evlilerde ise önceki gruba oranla daha az gözlenmiştir. Eşini yeni kaybetmiş kişilerde ise gene yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. Gene bir çalışmanın sonuçlarına göre bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış ; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır.
Yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır.
Major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12 ; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. Araştırmalara göre her yıl major depresyon hastalarına yüz bin kişide 247-598 kadın; 82-201 erkek yeni vakanın eklendiği saptanmıştır.
Depresyonun oluşumunda etkili olan kişisel özellikler:
-Öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.Kişinin yaşadığı depresyon gerçek ya da farz edilen bir kayıp ile bağlantılıdır).
- Kişinin kendisi,çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki , bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir.
-Kişinin süper egosu ( üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici ,rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder.
-Kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki ,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. Bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir.
-Kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan da destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen ,akraba vs) yoktur. Bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir.
-Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
- Sahip olunan kişilik yapıları da depresyon gelişiminde etkilidir. Obsesif-kompulsif ,bağımlı, histrionik ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir.
Depresyon Belirtisi
Kişi ağlamaklı, neşesiz, sanki dünyayı sırtında taşıyor gibi bitkin, omuzları çökmüş bir görünümdedir. Kişilerin eğlenip güldüğü şeyler, onlarda ayni etkiyi oluşturmayabilir.
Bazı durumlarda da kişiler bu durumda olduklarını kabul etmek istemezler ve bunu göstermezler. Bu durumda kişi vücutsal belirtiler (baş, karın, eklem vs. ağrıları, çarpıntı, nefes darlığı gibi kaygı durumları ya da cinsel bozukluk belirtileri ile başvurabilir.
Karşılaşılabilecek cinsel bozukluk durumları arasında hem erkek hem de kadınlarda cinsel istekte azalma, ön sıralarda yer tutmaktadır. Kadınlarda depresyon sırasında adet dönemlerinde geçici kesilmeler, orgazm sorunları görülebilmektedir. Erkeklerde ise erektil disfonksiyon diye adlandırdığımız sertleşme bozukluğu görülebilmektedir. Bazı vakalarda ise atipik depresyon dediğimiz durumlarda ( klasik depresyondan farklı olarak aşırı uyku, kilo alma, uykuya dalma güçlüğü, sabah veya akşam mutluluk düzeyinde kötüleşmeler ) cinsel istekte artışlar ve tekrarlayıcı cinsel ilişki istekleri görülebilmektedir.
İstek ve ilgilerde azalma ve kayıplar başlangıçta bir takım şeyleri mecburen ve daha uzun sürede ,oflayıp,puflayarak yapmakla başlar. Hoşlanılarak yapılan etkinliklerde de azalma ve artık hiçbir şeyden zevk almama , hayattan soğuma ile sürer. Kişiler çocukları, eşlerine karşı hiçbir şey hissetmezler . İntiharı tek çıkar yol olarak görebilirler.
Kendiliğinden yaptıkları doğal hareketleri azalır. Bakışları yere doğru yönelmiş olup, boyun ve gövdeleri öne eğik durur. Konuşmaları da hareketleri gibi azalmış olup, yavaş ve kısık sesle konuşabilirler. Sorulara yanıt vermek için gereken süre uzamış ve tek kelimeyle yanıt alınmıştır. Zamanın çok yavaş geçtiği ya da durduğu şeklinde bir algı yaşanmaktadır. Unutkanlık, konuşma, tv den bir şeyler izleme ,konuşulanları anlama gibi konsantrasyon gereken durumlarda dikkati yoğunlaştıramama " söylenenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması" durumu oluşmaktadır. Karasızlık basit şeyler üzerinde bile seçim yapamama bulunmaktadır. Geçmişin acı hatıraları daha çok hatırlanıp, ısrarla bunların akla gelip, kendini suçlama, geleceğe yönelik umutsuzluk, hiçbir şeyin daha iyi olmayacağı, hastalığının artacağı, ekonomik düzeninin bozulacağı , "ne olacak bu memleketin hali" şeklinde verimsiz kötümser düşünceler gözlenir.
Kişilerde olumsuz ya da gerçekdışı değerlendirmeler görülebilir. Bir şeylerden yoksunluk, eksiklik düşünceleri, kendini yeterli görmeme, gerçeküstü boyutta kendini suçlama, ümitsizlik, kötümserlik, kendine kimsenin yardım edemeyeceği düşünceleri, ölüm ve intihar düşüncelerinin yineleyerek akla gelmesi fazla miktarda görülmektedir. Tedavi olmayan ya da yetersiz tedavi alan hastaların % 15 e ulaşan bir kısmında intihar görülebilmektedir.Uyku bozukluğu gece çok fazla miktarda uyanma ve sabah normalden erken uyanıp, bir daha uyuyamama ile karakterizedir.
Depresyon Teshis Tedavi
Hangi olaylar sonrasi depresyon görülebilmektedir?
Daha çok ilk depresyonun ortaya çikmasinda çevresel streslerin önemi vardir. Özellikle 11 yas öncesi anne ya da baba kaybi olan kisilerde sonraki yillarda depresyon daha sik görülmektedir. Sonraki yillarda depresyon olusturucu çevresel etkenler arasinda en çok es kaybi gelmektedir
Depresyon nasil seyreden bir rahatsizliktir?
Depresif bir hastalik atagi yasayan kisilerin en az %50 si bu atagi tekrar yasarlar.2 ve üstündeki sikliklarda yasandiginda ,izleyen 3 yil içinde tekrar rahatsizlanma riski %70’lere çikmaktadir. 1 yilin sonunda major depresyon vakalarinin % 40’inin iyilestigi, % 20 sinin çok hafif yakinmalari olup, depresyonlarinin siddetinin azaldigi, %40 vakada ise major depresyonun sürdügü gözlenmistir.
Major depresyonda kalitimin rolü:
Genel nüfusla kiyaslandiginda birinci derece yakinlarindaki risk 1.5-3 kat daha yüksek bulunmustur. Gene yetiskin birinci derece yakinlarda alkol bagimliligi riski yüksek bulunmustur. Depresyonlu ailelerin çocuklarinda, dikkat eksikligi hiperaktivite bozukluguna rastlanma riski de daha yüksektir
Tedavisiz geçmez mi?
Depresyon tedavi edilmediginde ortalama 7-14 ay sürmektedir. Tekrar etmeme halinin yasam boyu sansi % 25 ten azdir. Tedavi ile rahatsizlik 2-4 ay sürmektedir
Tedavi nasil olmaktadir?
Tedavi ilaç tedavisi yaninda dinamik psikoterapi (kisinin geçmis yasam öyküsünün alinip , simdiki sorunlarin kökenleri ve amaçlarini,kisinin zorluklar karsisindaki savunma mekanizmalarini ve depresif temel düsünce biçimlerinin saptanip,düzeltilmesine çalisilmasi) ile mümkündür. Bu tedavinin haftada bir gün (50 dakikalik bir seans) seklinde en az 10 seans olmak üzere uygulanmasi gerekmektedir
Tedavi ne kadar sürdürülmelidir ?
Antidepresif tedavinin en az 6 ay sürdürülmesi uygundur. Erken kesildiginde (daha iyi hissedilmesi, ekonomik nedenler ,yan etkiler vs. nedeniyle) en riskli dönemin ilk 4-8 hafta oldugu ama sonrasinda da erken kesim halinde riskin yüksek oldugu saptanmistir.
Depresyon neden önemlidir?
Major depresyon hastalarinin % 15 kadari intihar ederek hayatlarina son vermektedir. Hastanede yatan diabet,kanser,kalp hastaliklari,felç gibi rahatsizliklari olan kisilerin % 25 inde major depresyon görülmektedir. Depresyon kisilerin mesleki basarisini düsürmekte ve is kayiplarina ; cinsel bozukluklara yol açarak evlilik sorunlarina; kisinin durumun etkisinden kurtulmak, kendini rahatlatmak için alkol ve uyusturucu maddelere yönelmesi sonucu trafik kazalari, kavga ve suça yönelme görülebilmekte ,ruh sagliklari bozuk çocuklar ve sonuçta ruh sagligi bozuk bir toplum olmamiza yol açmaktadir.
Kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. Aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major depresyon" denir.
Belirtiler
1-Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali ( kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali).
2-Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali,(dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri,bazı kişilerde cinsel isteksizlik ).
3-Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 'inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.
4-Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırır uyku hali.
5-Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik,hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama)
6-Hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri,daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.
7-Hemen her gün kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
8-Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara,okunan şeylere,izlenilen tv programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.
9-Tekrarlayan ölüm düşünceleri,intihar planları veya eylemlerinin varlığı.
Depresyonu Anlamak
Çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. Kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir.
Major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok;bekar ya da evlilerde ise önceki gruba oranla daha az gözlenmiştir. Eşini yeni kaybetmiş kişilerde ise gene yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. Gene bir çalışmanın sonuçlarına göre bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış ; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır.
Yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır.
Major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12 ; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. Araştırmalara göre her yıl major depresyon hastalarına yüz bin kişide 247-598 kadın; 82-201 erkek yeni vakanın eklendiği saptanmıştır.
Depresyonun oluşumunda etkili olan kişisel özellikler:
-Öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.Kişinin yaşadığı depresyon gerçek ya da farz edilen bir kayıp ile bağlantılıdır).
- Kişinin kendisi,çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki , bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir.
-Kişinin süper egosu ( üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici ,rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder.
-Kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki ,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. Bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir.
-Kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan da destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen ,akraba vs) yoktur. Bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir.
-Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
- Sahip olunan kişilik yapıları da depresyon gelişiminde etkilidir. Obsesif-kompulsif ,bağımlı, histrionik ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir.
Depresyon Belirtisi
Kişi ağlamaklı, neşesiz, sanki dünyayı sırtında taşıyor gibi bitkin, omuzları çökmüş bir görünümdedir. Kişilerin eğlenip güldüğü şeyler, onlarda ayni etkiyi oluşturmayabilir.
Bazı durumlarda da kişiler bu durumda olduklarını kabul etmek istemezler ve bunu göstermezler. Bu durumda kişi vücutsal belirtiler (baş, karın, eklem vs. ağrıları, çarpıntı, nefes darlığı gibi kaygı durumları ya da cinsel bozukluk belirtileri ile başvurabilir.
Karşılaşılabilecek cinsel bozukluk durumları arasında hem erkek hem de kadınlarda cinsel istekte azalma, ön sıralarda yer tutmaktadır. Kadınlarda depresyon sırasında adet dönemlerinde geçici kesilmeler, orgazm sorunları görülebilmektedir. Erkeklerde ise erektil disfonksiyon diye adlandırdığımız sertleşme bozukluğu görülebilmektedir. Bazı vakalarda ise atipik depresyon dediğimiz durumlarda ( klasik depresyondan farklı olarak aşırı uyku, kilo alma, uykuya dalma güçlüğü, sabah veya akşam mutluluk düzeyinde kötüleşmeler ) cinsel istekte artışlar ve tekrarlayıcı cinsel ilişki istekleri görülebilmektedir.
İstek ve ilgilerde azalma ve kayıplar başlangıçta bir takım şeyleri mecburen ve daha uzun sürede ,oflayıp,puflayarak yapmakla başlar. Hoşlanılarak yapılan etkinliklerde de azalma ve artık hiçbir şeyden zevk almama , hayattan soğuma ile sürer. Kişiler çocukları, eşlerine karşı hiçbir şey hissetmezler . İntiharı tek çıkar yol olarak görebilirler.
Kendiliğinden yaptıkları doğal hareketleri azalır. Bakışları yere doğru yönelmiş olup, boyun ve gövdeleri öne eğik durur. Konuşmaları da hareketleri gibi azalmış olup, yavaş ve kısık sesle konuşabilirler. Sorulara yanıt vermek için gereken süre uzamış ve tek kelimeyle yanıt alınmıştır. Zamanın çok yavaş geçtiği ya da durduğu şeklinde bir algı yaşanmaktadır. Unutkanlık, konuşma, tv den bir şeyler izleme ,konuşulanları anlama gibi konsantrasyon gereken durumlarda dikkati yoğunlaştıramama " söylenenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması" durumu oluşmaktadır. Karasızlık basit şeyler üzerinde bile seçim yapamama bulunmaktadır. Geçmişin acı hatıraları daha çok hatırlanıp, ısrarla bunların akla gelip, kendini suçlama, geleceğe yönelik umutsuzluk, hiçbir şeyin daha iyi olmayacağı, hastalığının artacağı, ekonomik düzeninin bozulacağı , "ne olacak bu memleketin hali" şeklinde verimsiz kötümser düşünceler gözlenir.
Kişilerde olumsuz ya da gerçekdışı değerlendirmeler görülebilir. Bir şeylerden yoksunluk, eksiklik düşünceleri, kendini yeterli görmeme, gerçeküstü boyutta kendini suçlama, ümitsizlik, kötümserlik, kendine kimsenin yardım edemeyeceği düşünceleri, ölüm ve intihar düşüncelerinin yineleyerek akla gelmesi fazla miktarda görülmektedir. Tedavi olmayan ya da yetersiz tedavi alan hastaların % 15 e ulaşan bir kısmında intihar görülebilmektedir.Uyku bozukluğu gece çok fazla miktarda uyanma ve sabah normalden erken uyanıp, bir daha uyuyamama ile karakterizedir.
Depresyon Teshis Tedavi
Hangi olaylar sonrasi depresyon görülebilmektedir?
Daha çok ilk depresyonun ortaya çikmasinda çevresel streslerin önemi vardir. Özellikle 11 yas öncesi anne ya da baba kaybi olan kisilerde sonraki yillarda depresyon daha sik görülmektedir. Sonraki yillarda depresyon olusturucu çevresel etkenler arasinda en çok es kaybi gelmektedir
Depresyon nasil seyreden bir rahatsizliktir?
Depresif bir hastalik atagi yasayan kisilerin en az %50 si bu atagi tekrar yasarlar.2 ve üstündeki sikliklarda yasandiginda ,izleyen 3 yil içinde tekrar rahatsizlanma riski %70’lere çikmaktadir. 1 yilin sonunda major depresyon vakalarinin % 40’inin iyilestigi, % 20 sinin çok hafif yakinmalari olup, depresyonlarinin siddetinin azaldigi, %40 vakada ise major depresyonun sürdügü gözlenmistir.
Major depresyonda kalitimin rolü:
Genel nüfusla kiyaslandiginda birinci derece yakinlarindaki risk 1.5-3 kat daha yüksek bulunmustur. Gene yetiskin birinci derece yakinlarda alkol bagimliligi riski yüksek bulunmustur. Depresyonlu ailelerin çocuklarinda, dikkat eksikligi hiperaktivite bozukluguna rastlanma riski de daha yüksektir
Tedavisiz geçmez mi?
Depresyon tedavi edilmediginde ortalama 7-14 ay sürmektedir. Tekrar etmeme halinin yasam boyu sansi % 25 ten azdir. Tedavi ile rahatsizlik 2-4 ay sürmektedir
Tedavi nasil olmaktadir?
Tedavi ilaç tedavisi yaninda dinamik psikoterapi (kisinin geçmis yasam öyküsünün alinip , simdiki sorunlarin kökenleri ve amaçlarini,kisinin zorluklar karsisindaki savunma mekanizmalarini ve depresif temel düsünce biçimlerinin saptanip,düzeltilmesine çalisilmasi) ile mümkündür. Bu tedavinin haftada bir gün (50 dakikalik bir seans) seklinde en az 10 seans olmak üzere uygulanmasi gerekmektedir
Tedavi ne kadar sürdürülmelidir ?
Antidepresif tedavinin en az 6 ay sürdürülmesi uygundur. Erken kesildiginde (daha iyi hissedilmesi, ekonomik nedenler ,yan etkiler vs. nedeniyle) en riskli dönemin ilk 4-8 hafta oldugu ama sonrasinda da erken kesim halinde riskin yüksek oldugu saptanmistir.
Depresyon neden önemlidir?
Major depresyon hastalarinin % 15 kadari intihar ederek hayatlarina son vermektedir. Hastanede yatan diabet,kanser,kalp hastaliklari,felç gibi rahatsizliklari olan kisilerin % 25 inde major depresyon görülmektedir. Depresyon kisilerin mesleki basarisini düsürmekte ve is kayiplarina ; cinsel bozukluklara yol açarak evlilik sorunlarina; kisinin durumun etkisinden kurtulmak, kendini rahatlatmak için alkol ve uyusturucu maddelere yönelmesi sonucu trafik kazalari, kavga ve suça yönelme görülebilmekte ,ruh sagliklari bozuk çocuklar ve sonuçta ruh sagligi bozuk bir toplum olmamiza yol açmaktadir.
Misafir- Misafir
Geri: DEPRESYON(önemli bir sağlık sorunu...bilginiz olsun)
çok uzun okunacak gibi değil ama hayatta bazı şeylerden çok daha önemli...
ayrıca yazı bilimsel bir yayından alınmadı bazı yanlışlar olabilir...
ayrıca yazı bilimsel bir yayından alınmadı bazı yanlışlar olabilir...
Misafir- Misafir
Geri: DEPRESYON(önemli bir sağlık sorunu...bilginiz olsun)
rica ederim....tanı kriterleri var yazmadım....
depresyon olması için uzun bir süre olmalı
şuan depresyondayım ....gidip bi prozac alacam:-)
depresyon olması için uzun bir süre olmalı
şuan depresyondayım ....gidip bi prozac alacam:-)
Misafir- Misafir
Geri: DEPRESYON(önemli bir sağlık sorunu...bilginiz olsun)
bende depresyondaymışım be...:
SPİDEY- Kafadar
-
Mesaj Sayısı : 641
Nereden : AKÇAABAT/TRABZON
Kayıt tarihi : 01/03/07
SPİDEY- Kafadar
-
Mesaj Sayısı : 641
Nereden : AKÇAABAT/TRABZON
Kayıt tarihi : 01/03/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
31.10.10 0:45 tarafından hasarli
» Tanışalım...
02.10.09 14:19 tarafından Estergon
» Yengeç Burcu
11.09.09 22:30 tarafından Estergon
» Bir hafta niçin 7 gündür ?
11.09.09 22:27 tarafından Estergon
» İyi anne-baba çocuğuna kural koyar... Ve bunları uygular!
11.09.09 22:26 tarafından Estergon
» Kozmetikler ve allerji
11.09.09 22:25 tarafından Estergon
» Ekmek Teknesi [DİZİ]
11.09.09 16:36 tarafından Darkworld
» Şu anda ne dinliyorsunuz ?
11.09.09 11:27 tarafından Estergon
» İmzaya,Avatara,Nicke Puan Verme
07.09.09 9:57 tarafından Estergon
» NostaLJi Çizgi FiLmLer: Şirinler
06.09.09 16:11 tarafından тαωéTéR
» Gta Vice City (GTA)
05.09.09 20:01 tarafından тαωéTéR
» Türkçe Sarkı Sözleri İstekleriniz..
05.09.09 15:47 tarafından тαωéTéR
» bu konuya baslık ve söyleyecek kelime bulamıyorum..
05.09.09 15:27 tarafından тαωéTéR
» ~~ÇocukLar Duymasın~~
05.09.09 15:22 tarafından тαωéTéR
» Ayrılsak da Beraberiz
05.09.09 15:20 tarafından тαωéTéR
» 7 Numara [DİZİ]
05.09.09 15:02 tarafından тαωéTéR
» Çiçek Taksi [DİZİ]
05.09.09 14:54 tarafından тαωéTéR
» Anna KARENINA
05.09.09 13:47 tarafından Estergon
» KÜRK MANTOLU MADONNA
05.09.09 13:46 tarafından Estergon
» Kültür Nedir ?
05.09.09 13:19 tarafından Hutame
» Varmı Memleketim Gibisi...
05.09.09 13:13 tarafından Estergon
» Linkin Park Numb
05.09.09 10:31 tarafından Estergon
» Pink Floyd-Remember A Day
05.09.09 10:30 tarafından Estergon
» Zombie-Cranberries
05.09.09 10:29 tarafından Estergon
» Kanye West Amazing
05.09.09 10:28 tarafından Estergon